- kafalı
- s.1. 有头的2. 有某种头形的: koca \kafalı bir adam 大脑袋的人3. 转́ 聪明的, 理解力强的, 有常识的: \kafalı adam 聪明人
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
kafalı — sf. 1) Kafası olan 2) Kafası herhangi bir biçimde olan Çıkık kafalı. 3) mec. Bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı Kafalı adam. Birleşik Sözler boş kafalı dar kafalı dibek kafalı dikkafalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dar kafalı — sf. Kavrayışı az, anlayışı kıt, yenilikleri benimseyecek yetenekten yoksun (kimse) Bu derece taassup gösterecek bir dar kafalı olmamalı idi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
dibek kafalı — sf., hlk. Anlayışsız, kaba, budala (kimse) O dibek kafalı Sülükoğlu nu hasedinden çatlatacağız. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek kafalı — sf. Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalın kafalı — sf. 1) Geç veya güç anlayan, gabi A, sen de ne kalın kafalı herifsin. H. R. Gürpınar 2) Budala, aptal, anlayışsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş kafalı — sf. Akılsız veya bilgisiz Dıragon lakaplı Hacı Muslu Efendi nin oğlu Dinçer e gelince yakışıklı delikanlıydı ama boş kafalıydı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski kafalı — sf. Günün düşünce ve yaşayışına ayak uyduramayan (kimse) Bu eski kafanın nasihatlerinden yıldığı için pek naçar kaldığı anlarda bu kapıyı çalar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
et kafalı — sf. 1) Anlayışsız, kaba 2) Budala, enayi … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri kafalı — sf. Yenilikleri istemeyen, eskiye bağlı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
horoz kafalı — is., şaka Horoz akıllı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak kafalı — sf. 1) Saçları dökülmüş, dazlak 2) mec. Aptal, budala … Çağatay Osmanlı Sözlük